İradesine sahip bir ülke için 'evet' diyoruz
Eğitim-Bir-Sen Kütahya 2 Nolu Şube BaşkanYardımcısı Yasin Demir, millet iradesine ipotek koymak isteyenlerin, milletin refahı ve istikbali için sorumluluk almaktan çekinmeyen Memur-Sen teşkilatını karşısında bulacağını ifade ederek, “Biz, bağımsız ve güçlü Türkiye için, iradesine sahip bir ülke için ‘evet’ diyoruz” dedi.
“Küresel emperyalizmi, vahşi kapitalizmi, işgalci Siyonizm’i yok etmek, refahı tabana yaymak, milli gelirde adaleti sağlamak, insanca yaşam için insanca ücret alma mücadelesini 25 yıl önce bir kişi ile başlatarak 25 yıl sonra 1 milyona yayılan teşkilatın üyelerine, liderlerine, uç beylerine selam olsun” diyerek sözlerine başlayan Demir "Eğitim-Bir-Sen’in kurucu felsefesinde adalet, özgürlük, sorumluluk ve paylaşma olduğunu vurgulayan Demir, “Eğitim Bir Sen demek, yasal haklarla helal haklar arasındaki makası birleştirmek demektir. Eğitim-Bir-Sen demek, sendikacılıkta yeni bir sayfa açmak demektir. Eğitim-Bir-Sen demek, sendikacılığı köhne bir zihniyetin sopası, korsan gemilerin limanı olarak gören; sendikacılığı illegal olanın, anarşinin, vandalizmin merkezine dönüştüren anlayışlardan ayırmak demektir. Eğitim-Bir-Sen demek, emeği ve hakkı ‘ya oradansın ya buradansın’ diyerek ayırmaya karşı durmak ve emekçiyi kim olursa olsun savunmak demektir” şeklinde konuştu.
Sorumluluk almak birikimimizin ve durduğumuz yerin gereğidir
Demir, 16 Nisan halk oylamasına ilişkin olarak, “4. Dönem toplu sözleşmeye oturacağız Ağustos ayında. Masaya güçlü oturmak için, 15 Mayıs’ta 1 milyon 111 bin 111 hedefiyle gücümüze güç katmak için bu süreçte yeniden besmele çektik. Ancak bu süreci tek başına yürütmek haksızlık olurdu, çünkü önümüzde Türkiye için tarihi bir nokta var. Referandumu göz ardı etmemiz söz konusu olamazdı. Bu nedenle, her zaman olduğu gibi, bugün de üzerimize düşeni yaptık ve milletimizin geleceği için yol revan olduk” ifadelerini kullandı.
Eğitim-Bir-Sen’in sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini belirten Demir, şöyle devam etti: “Kimse süreci manipüle etmesin. Bütünü görmek durumundayız. Biz Memur-Sen ailesi olarak, bu ülkenin entelektüel beyni olarak, sahip olduğu kitle itibarıyla neyin ne olduğunu anlayan, bilen kitle olarak, bu süreçte sorumluluk almak durumundayız. Bu sürecin dışında durmak, bu teşkilatın entelektüel birikimine yakışmaz, saygısızlık olur. Memur-Sen bir erdemliler hareketidir. Bu teşkilat 25 yıl önce kurulduğunda sadece toplu sözleşme masasında pazarlık yapmak için kurulmadı. Sadece kendi üyelerinin çıkarlarını korumak ve suya sabuna dokunmadan var olmak için kurulmadı. Nerede milli ve yerli bir mücadele, nerede bir istikbal mücadelesi varsa en ön saflarda yer almak için kuruldu. Memur-Sen olarak bugünkü duruşumuzu yadırgayanlar geçmişte nerede durduklarına baksınlar.”
16 Nisan darbeler tarihine bir sünger çekecektir
Anayasa değişikliği paketinin bu ülkenin istikrar sorununa çare olacağını söyleyen Demir, “Biz bu sürecin önemini en iyi anlayan kitleyiz. 82 model darbe anayasası 18 defa değişiklik geçirdi ama darbe ruhunu bir türlü kenara bırakma fırsatı bulamadı. Şimdiki değişiklik ise en sistemli ve köklü değişiklik... Türkiye’deki istikrarsızlık zeminini yok edecek bir değişikliktir. Bu sebeple yollardayız, koşturuyoruz. Sistem değişikliği ne getirecek diyorlar. Hiçbir şey gelmezse 5 yıllık kalıcı yönetimin gelmesi yeterli. Biz sabit gelirliyiz. Kriz dönemleri bize yaramıyor. Biz sadece istikrar dönemlerinde cebimizdeki paranın bereketini görüyoruz. O yüzden istikrarın kıymetini en iyi biz biliriz. İstikrara neden ‘hayır’ diyelim” diye konuştu.
