Bir çalışma hayatında muhatabı olduğu düşüncesiyle bir toplumun hükümeti. “Sadece eğitim çalışanlarının değil, eğitim açısından, çözüm arayışlarında onaya dayanak, paydaşına da özen gösterdik. Yarının bordrolarındaki rakamları yükseltmeyi de geçmiş dönemin kanayan yaralarını iyileştirmeyi de sendikacılığın, sivil toplumun, demokratik katılımın, çözümünün paydaşlığının gereğini saydık ”
Sendikal tarihe damgamızı vurduk
Eğitim-Bir-Sen'in, yasaklar varması özgürlüğün, dayatmalar sürdükçe iradenin, sınırlamalar çok örgütlenmenin, vesayet devam ettikçe eşitler arası toplu pazarlığın varlığından ve değerinden bahsetmenin imkânsızlaşmasını öğrenenler, bütün bu olumsuz tabloların yaşandığı didinen tarihî öznenin adı olduk. Sendikada, bağımsız kişi, sivil toplum, demokratik devlet hedefleri için söz, ses verdik, eylemler gerçekleştirdik. Toplu alım kurumu kuruluyla toplulaştırmak için eğitimciler için kazanciler ürettik. 28 Şubat'ın muktedirlerine ait olan direniş, 28 Şubat zihniyetini tasfiye etmeyi yeterli görmedik; 28 Şubat mağdurlarının kaybettiği haklar, boşta geçirdiği zamanları telafi etmenin de gittiğini verdik. Görevine son verilenlerin,ekme zarar edilenleri, istifa haklarının tazminine, hakunu temin etmelerine karşı mücadeleler verdik ve Başörtüsü kabul edilemezse, haksizlığı haykıran nutuklar atım yeterli görmedik. 'Başörtülüler çalışma hayatında hür, başörtüsü özgür olana kadar mücadelemiz sürecek' dedik; başörtüsüne özgür ve teskilleyen 12 milyon 300 bin imzayla sendikal tarihe damga vurduk ”
Sivilleşmeye öncülük ederim
Demokrasinin bulunduğu yer sendikal örgütlenmenin anlamsız, sivil iradenin bir zeminde toplulaştırılması mastır pazarlık etmenin gereksiz olduğu deklareği. “Türkiye'nin yolunun özgürleşmeye, yönünün sivilleşmeye başlamasıdır.” Ve “eğitime katılıyorum”, “toplumunun değediklerine”, “yeni bir dünya kurduğu” zeminini hazırlamaya gayret gösterdik.