Haber
2018-01-16 16:13:31
'Yardımcı Doçentliğin Kaldırılması' ve 'Doçentlik' süreçleriyle ilgili değerlendirmemiz

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 13 Ocak 2018 tarihinde "Yardımcı Doçentliğin Kaldırılması" ve "Doçentlik" Sürecleri ile İlgili Sorular başlıklı bir açıklama yayınlamıştır. Açıklamadan, söz konusu konulara ilişkin birşey taslağının hazırlandığı anlaşılmaktadır.

Bu çerçevede, Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren ve eğitime karşı konularda tümleşik ve sağlıklı bir müzakere süreci işletilmeli ve çalışmalarında ilgili tarafların görüşlerini olgunlaştırılarak birlikte kararlar alınmalıdır. Aksi halde, acele edin ve iyi düşünülmemiş kararların değiştirilmesi. Kalındığı tecrübelerle sabittir.

YÖK'ün taslak niteliğindeki açıklamaları çerçevesinde ilk değerlendirmemiz şöyledir:

-Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri, Akademik Başvuru Formülü, Akademik Başvuru Formülü, Başvuru Formu, Başvuru Formu, Başvuru Formu. Bu çerçevede, daha önce kamuoyuna defalarca açıkladığımız üzere, öznel ve ideolojik değerlendirmelere yol açan doçentlik sözlü sınavının kaldırılması gereklidir. Bununla birlikte, daha önce yaptığımız teklifide de açıkca ifade ettiğimizden, bunların değerlendirmesinin sadece eser incelemesine dayandırıldığını, kalitenin sağlanması adına, asgari yayın kriterlerinin nitelik gözetilerek gözden geçirilmesi ve incelenmesi daha kapsamlı ve çok boyutlu yapılması gereklidir.

-Yine daha önce önerdiğimiz üzere, Türkiye'deki cari uygulamalar ve gelenek gözetilerek, doçentlik, halen olduğu gibi, ÜAK tarafından merkezi olarak verilmeli ve aynı anda bir unvan olarak kullanılamaz. Ancak, YÖK'ün açıklamalarından anlaşıldığı kadarıyla, doçentlik unvanı sadece bir yükseköğretim kurumunda doçent kadrosunda çalışmanın neticesinde kullanabilecektir.

-YÖK'ün açıklamasına göre, mevcut "yardımcı doçentlik" yerine "doktor öğretim görevliliği" kadrosu düşünülmektedir. Bu değişikliğin adı değişikliğinin ötesinde türü. Taşıdığı belirsizdir. Hiçbir şey değişmeyecekse neden böyle bir değişiklik yapılıyor? Dahası, halen üniversitelerde zaten öğretim görevlisi kadrosu vardır ve dolayısıyla yardımcı doçentlerin doktor eğitimi görevlisi uzmanlığı, olası bir statü karmaşası sözlüğünden. Ayrıca, bazı yardımcı doçentlerin bu tür bir olası değişikliği bir tür tenzil-i rütbe olarak yorumlamaları söz konusudur. Doktor eğitim görevlisi kadrosunun ihdasının üniversitelerde ne gibi rahatlamayı, iyileşmeyi ve gelişmeyi sağlayacağına dair hiçbir şey açık açık değil yoktur.

-Mevcut sistemde profesörler, doçentler ve yardımcı doçentler "öğretim üyesi" sınıfından sayılmaktadır. Okutman uzman, eğitim görevlisi ve araştırma görevlisi ise "öğretim üyesi" kapsamına dâhil değildir. Yeni sistemde öğretim üyeliği sınıfı; profesörlük, doçentlik ve doktor eğitimi görevliliğini kapsayacaktır. Ancak, "araştırma görevlisi doktor" veya "öğretim görevlisi doktor" olarak çalışan öğretim elemanları, yeni öğretim üyeliği kapsamına dâhil olmayacaklardır. Bu durumda, "doktor eğitim görevlisi" ile "öğretim görevlisi doktor" biçimindeki tanımlamalar kafa karıştırıcı olacaktır. Dolayısıyla "doktor öğretim görevlisi" yerine "doktor öğretim üyeliği" daha iyi olabilir. AYRICA,

-Mevcut yardımcı doçentler için 5-6 yıl gibi bir geçiş süreci öngörülmeli ve bu süre devam yardımcı istiyor mevcut kadrolarında devam edebilmelidir.

-Daha önce de açıkladığımız üzere, yükseköğretim kurumlarının sıkımında karşımıza çıkan "araştırma görevlisi kadrosunda doçent" veyahut "yardımcı doçent kadrosunda doçent" gibi, akademik unvana sahip olduğu halde akademik unvanına denk bir kadro alamayan öğretim elemanlarının sorunları için çözüm bulunmalıdır. Bu çerçevede, bir üniversite çalışanı bir yardımcı doçent, doçentlik unvanı aldıktan sonra, başka bir işleme gerek kaldıracağı için üniversitede doçent olarak atanabilmelidir. Benzer şekilde, araştırma görevlisi kadrosunda bulunulan kişi unvanlı öğretim elemanları da, doçent unvanı almalarını müteakip, doçent unvanlı kadro için öngörülen mali ve diğer haklara denk haklardan faydalanabilmelidir.

-Yine daha önce önerdiğimiz ve çok önemsediğimiz üzere, akademik yükselmeler karla bağlayacak kurul ve / or jüriler yönünden somut ve ölçülebilir kıstaslar konulması koşultır. Gerek Üniversitelerin Gerekse ÜAK'ın Oluşturulduğu Jüri Tarafından Verilen Kararla Karşı Hızlı ve Etkin Çözüm Sağlanması için, ÜAK Nezdinde Kılıdem Jüri Üyeleri İçin Teşkil Ettirilmelidir Komisyonları Kurulmuştur; haksızlığa uğradığını düşünen adayların dosyaları ve doçentlik derecelendirme işlemleri, itirazlarını müteakip kıdemli jüriler tarafından hızlı bir şekilde incelenerek karara bağlanmalıdır. 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen