Kütahya 2 Şubesi

İkinci öğretimde fazla çalışma ücreti ödenecek idari personele ilişkin mahkeme kararına uymamak suçtur

Eğitim-Bir-Sen olarak, üniversitelerin ikinci öğretim yapılan birimlerinde fazla çalışma ücreti yönünden idari personele getirilen sınırlamaların iptali istemiyle açtığımız davada, Danıştay 8. Dairesi iptal kararı vermiştir. Bu kararla üniversitelerin ikinci öğretim yapılan birimlerinde fazla çalışma ücreti ödenmesinde idari personele getirilen personel sayısı kısıtlaması kaldırılmıştır. Böylece bütün idari personele fazla çalışma yaptırılması mümkün hâle gelmiş; fazla çalışma yaptırılan idari personelin tümüne de ücret ödenmesinin yolu açılmıştır. Ancak bazı üniversitelerin, ipe un serme kabîlinden, mesnetsiz ve hukuksuz gerekçelerle söz konusu mahkeme kararını uygulamak istemediği yönünde sendikamıza bilgiler ulaşmaktadır.

Son olarak, Afyon Kocatepe Üniversitesi, konu hakkında kendi Hukuk Müşavirliği’nin görüşüne başvurmuş, Hukuk Müşavirliği de “davanın tarafı olmadıkları ve karar sonucu ilgili Bakanlar Kurulunca herhangi bir işlem tesis edilip edilmediğinin bildirilmediği” gibi kerameti kendinden menkul bir görüş vermiş, üniversite de bu görüşe dayanarak işlem yapılmamasını dikte etmiştir.

Anayasa’nın 138. maddesinin son fıkrasında, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez” hükmü yer almaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinin birinci fıkrasında ise “Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare ve Vergi Mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz (30) günü geçemez” hükmü idareye mahkeme kararlarını “derhal” ve “aynen” uygulama yükümlülüğü getirmiştir. Aynı maddenin devamında, Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hâllerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabileceği hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, yargı kararını uygulamayan kamu görevlisinin hukuki sorumluluğunun yanında cezai sorumluluğu da söz konusudur. Zira Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 1978/303 sayılı kararında, yürütme organı ve idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olmasına ilişkin Anayasa buyruğunu, anılan organlara takdir hakkı tanımadan buyurmasını bir görev olarak yüklediğini, bu görevin yerine getirilmemesinde ihmal gösterilmesinin görevi savsaklamak ve görevi kötüye kullanmak suçlarını oluşturacağını hükme bağlamıştır.

Özetle, Anayasa’nın 138. ve İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesi hükümleriyle yargı kararlarının ne olursa olsun uygulanmamasından idare sorumlu tutulmuştur. İdarenin yargı kararlarını uygulaması hususunda bağlı yetki söz konusudur ve idareye bu konuda hiçbir takdir hakkı verilmemiştir. İdarenin kararı uygulama yükümlülüğü devam ettikçe, yargı kararının uygulanmamasından doğan hukuki sorumluluğu da kararı yerine getirmeyen kamu görevlisinin cezai sorumluluğu da devam edecektir.

Bu nedenle, Eğitim-Bir-Sen olarak, üniversitelerin ikinci öğretim yapılan birimlerinde fazla çalışma ücreti yönünden idari personele getirilen sınırlamaların iptaline yönelik Danıştay 8. Dairesi’nin kararını uygulamayan üniversiteler ve üniversite yöneticileri hakkında maddi-manevi tazminat davası açacağımızı, ilgili üniversite yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı ve bu hususlarda bireysel hak arama yoluna gidecek üyelerimize hukuki destek vereceğimizi ifade ediyor; üniversiteleri ve üniversite yöneticilerini de ilgili yargı kararının gereğini yerine getirerek kendilerini yargı karşısında mahkeme kararlarını uygulamayan kurumlar ve kişiler konumuna düşürmemeye çağırıyoruz.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörlüğü'ne yazdığımız yazı için tıklayınız

Danıştay'ın ilgili kararı için tıklayınız